Sosyal medya her geçen gün markaların sadece ilgi gösterdikleri bir alan olmaktan çıkıp, üzerinde düşünüp, fazlasıyla çaba harcadıkları bir mecra haline geliyor. Sosyal medya, arkalara tüketicilerinin ve potansiyel tüketicilerinin hayatlarına yakın temasta bulunabilme şansı tanıyor ve aynı zamanda da gün geçtikçe insanların hayatında daha fazla yer buluyor.
Bu tabloya baktığımızda sosyal medya markalar için sınırsız fırsatlar ve 7/24 müşteriye erişim sunuyor diyebiliriz.
Neden içerik pazarlaması?
Sosyal medyanın markalara sağladığı fırsatları göz önüne aldıktan sonra ortaya çıkan soru markanın 7/24 erişim sağlayabildiği bu kişilerle nasıl bir iletişim kurması gerektiği oluyor. Diğer mecraları göz önünde bulundurduğumuzda; televizyon izlerken, reklam başladığında hemen zaplıyoruz, radyoda müzik dinlerken reklamlar başladığında başka bir frekansa geçiyoruz, yine internet sitelerinde de reklamla karşılaştığımızda kapatıyoruz ya da es geçiyoruz.
Bu durumdan aşağıdaki çıkarımları yapabiliriz;
- İnsanlar reklamlara çok fazla ilgi göstermiyor.
- Sosyal medya insanların hayatlarıyla iç içe olan bir mecra (bu mecrada onlarla iletişime geçmek, hayatlarına girmek oluyor).
- Sosyal medyanın reklamlar dışındaki fırsatları çok fazla.
- İnsanlar reklamlardan ziyade çevresindekilerin yorumlarına daha fazla güveniyor ve satın alım kararlarını tavsiyeler çok fazla etkiliyor.
Üstteki maddeleri göz önüne aldığımızda markaların sosyal medyada insanlarla iletişim kurarken ana stratejisinin reklam olmaması gerektiğini anlıyoruz. Bu durumda da değeri gitgide artan “İçerik Pazarlaması” ortaya çıkıyor.
Yazının devamını Webrazzi üzerinden okuyabilirsiniz: http://www.webrazzi.com/2012/05/17/sosyal-aglarda-icerik-pazarlamasi/
İlgini Çekebilir
Biz Salı İnsanlarıyız.
Hepimizin öğretmeni Morrie Schwartz’a saygılarımız, bizi Morrie ile tanıştıran Mitch Albom’a sevgilerimizle…
Her hafta Salı günleri hayat ve hayatın içindeki konular üzerine bir araya gelmek seni de keyiflendiriyorsa aramıza katıl, her Salı mailini kontrol etmeyi unutma.